NEREYE BIRAKTIYSAN ORADADIR!
Bu eylem her şeyime yayıldı. Organlarım, kan değerlerim, uykularım yerinde mi, bıraktığım gibi mi diye onlara da baktırdım. Doktora üç hastalığımı utana sıkıla, biriktirilmiş dosya gibi yığdım. Sebepler de sundum, ikimiz de inandık. Orada henüz her şey bıraktığım yerde değil. Çağırıyorum, sesimden tanırlar, sesim oturunca gelirler. Sanırım bir de bu arkama dönüp kontrol etme işini abarttım ki sağ gözüm yorulmuş. Siz peki? Ardınıza sağınızdan mı, solunuzdan mı dönersiniz? Pek bir önemi var mıdır? Siz düşünürken ben devlet dairelerindeki adımı, sanımı da yerinde mi diye, yoksa olsun diye bu haftaya sığdırırak yine bir işe koyuldum. Pasaport, ehliyet yenileme, vesikalık derken o işlere de baktık. Bir rahatladım. Yığınlarımın tepesinden intihar edecekken onları hallederek bir riski azalttım. Gözümde büyüyen işler gibi gelirdi eskiden, şimdi yaşlılar gibi canı sıkılıp uğraş arama zevki oluşturdu içimde. Bu zevk yeni ve komik.
Günlerimiz yoğun ve yorucu. Gündem seçim ve annelerdi. Seçim ikinci tura, anneler dünyadan bize kâr kaldı. Sahi bu bıraktığın yerde bulma işi de annelerin öğretmesi değil mi? Nereye bıraktıysan oradadır kızım.
Her şeyi bıraktığı yerde kalsın isteyen ben, dünyayı içimde yerli yerinde istemiyorum. Ne diyordu bir dizede?
Şeyhim kainata alışamadım.
Yorumlar
Yorum Gönder