HAYAL VE UMUT
Bu sabah uykumu almış olarak uyandım. Diğer gecelerde rüya satıp kabus aldığım, uykunun arada kaldığı bir ortaklık vardı. Ne sebep oldu oraya geçelim. Çünkü bilirsiniz ki anlatmazsam anlatacağım her şeye çelme takıp onları yere düşürecek. Her duyguma sataşıp kavga çıkaracak. Zaten benim de bu kadar içimde yangın çıkaran bir şeye " Sen üşüyorsun galiba!" deyip de üst örtme niyetim yok.
Arkadaşıma cildinin çok güzel durduğunu, ne kullandığını sormuştum. O da bana gözyaşı demişti. Benim bu her şeyi ciddiye alma seviyem, o gün dört saat ağlamama yol açtı. Cildimiz güzel olsun diye mi? Yok efendim, talihsiz bir olay yaşadık. Belki de başka alemlerde mânâsı çok talihli bir olaydır. Bilemem ama inanırım. Olayları anlatmayıp bendeki duruşunu anlatmayı seviyorum. O yüzden boş verdik. Suçluluk, şöyle yapsaydım şöyle olabilirdi'li bir kombinasyonlar silsilesinden sonra duruldum, geldim.
Hastane ve karakolları sevmem. Kim sever de ben ayrıca sevmem. Bana o sınıfsal farklılığın ve geri plana atılışın, önemsenmeyişinin, aciz kalışının, kötü muamelenin hak olarak görüldüğü yerlerin kokusu gibi gelir. Bu kez böyle olmadı. Ağladım ama hiç mendil kullanmadan. Omuzların, o mendil reklamlarındaki filller kadar hatrı vardı. Kişilerim bunu öğretti. Eski okulumdan yeni okuluma geçerken çok üzülmüştüm ama Allah dedi ki " Seni daha kalabalık iyiler grubuna aldım." Ben de hissederek yaşadım. Acil kan arayışında sağlıklı olan kişi, hastaya kanını verir. Bu olay gibi ben de yanımdakilere acil gözyaşını bir serum gibi verdim. Kandaki gibi bir grup önemsemesi yoktu, sevdiğin herkese gözyaşını verebiliyordun. Sadece yön tersiydi. Hasta olan, sağlıklıya aktardı.
Arkadaşım bu olayı travmaya dönüştürmemen iyi bir şey, diye beni destekledi. Travma aklıma bile gelmedi o an, dedim. Başkalarının daha iyi olmasını önemserken kendimi duymadım. Hem travma yaşayacak bir öncelik, lüks durumum yoktu. Yaşasam benim yapacağım şeyleri kime bırakacağım?Haaa... Travma yaşayanlara bir dediğimiz zaten olamaz. Ama diyorum ki kendime yaslanmaktan başka bir sırt bilmiyorum. Duyguların düşüncelerle oluştuğuna inanmak istiyorum. Düşünmemeye odaklandım, duygum olmasın diye. Hem Allah'a inanan insanların, yazdıklarını da okuması gerekiyordu. Büyük bir cahillikle baş başa kalmak istemedim. Ramazan geliyor mesela, yemeden içmeden kesileceğimiz günler. Ümitsizlikten değil. Sofralar kuracağız, kazan kaldırmanın vakti değil. Çay yanı sohbetlerimiz olacak. İlla dostlarla! Benim en güzel, en cömert dostum sensin. Seninle daha çok konuşacağım, seni duyacağım. Kelimesiz, kulaksız...
Bitirirken konserve kavanozuna koyduğum çiçeklere bakıyorum. Evde vazo yok. Evde hep kışa hazırlık var, bahara yok. Bunu fark ettim. Kendime bir vazo alacağım. İçine çiçekler dolacak. İskeleti hayal ve umut olan insanlar, buna inanır.
Yorumlar
Yorum Gönder