YORGUNLUK KAHVESİ

    Yorgunluk kahvemi içtim, geldim. Türk kadınları durmadan yorgunluk kahvesi içiyor farkında mısınız? Çünkü durmadan yorgun. Genelde de temizlikten sonra içiliyor bu kahveler. Ve yine çünkü durmadan düzen ve temizlik yapılıyor. Benimki de aynı. Yakın zamandan giderek dünü anlatayım. Gece ona kadar aile boyu temizlik yaptık. Eveeet, yeni evim için. Normal şartlarda bu kadar sürmemesi gerekirdi. Evde bekar bir erkek kalmış. Tüm eleştirileri göze alarak söyleyeceğim ki erkek çocuklarımıza temizlik yaptırmalıyız. Ve o kadar sıradanlaşmalı ki erkekler temizlik yaptığında dişil enerji bulaştı zannedip bize ters deyip erilliklerinin nöbetini tutmamalı.  Böyle olursa biz de erkek işi yapınca krem sürmeyi unutmayız. Ayrıca uzun bir süre kıl, tüy görmek istemiyorum. Maymun soyundan gelmeyi hiçbir zaman kabul etmedim üstelik. Sarı bezle tanışmış erkeklerimizin güneşli günleri o kadar sabit olsun  ki dura dura toz olsun, ben de sarı bezimle yardıma geleyim. Razıyım. Belki de bambaşka güzel bir hikâyesi vardı evde duran kiracımızın ama ben kurgu kraliçesi olarak kurdum yine. Hiçbirimiz tanımadığı için dedikodusunu yapmak, dedikodu yapmak olmayacaktır. Hem buradan yola çıkarak iki sosyal mesaj veremeyecek miyiz kardeşlerim? İçimizde kalırsa da yüzde yetmişimiz su, yosun bağlar. Kirli sularımızda can mı kalır? 

    Neyse ki bomboş odalar tek tek hayat doldu. O kadar çok taşındım ki evleri yuvaya dönüştürme noktasında bir acelem oldu hep. Hemen sahiplenmeliyim. Hangi duvara ne asılmalı, şuraya çiçek mi gelmeli yoksa bir lambeder mi? Bunlar hep yiyeceğim ekmekten daha önemli oldu. Dün mesela öğlende bir şeyler atıştırdım ve daha hiçbir şey yemedim. Sonraki sabahlarımda yapacağım kahvaltı masasının yeri daha önemliydi. Ne anlatıyorum bazılarına göre, bazıları da ne haklısın kısmında. Bir arkadaşım "Eve hemen halı, perde al. Bu, nereye gideceğini bilemeyen ruhuna 'şurada bir ışık yanıyor, birileri yaşıyor galiba'  hissiyatı verecektir." demekle haklıymışsın dedi. Bir Bedri Rahmi bir de ben zaten.  Hep derim ev bir hayal ama balkonlar tek başına satılsa keşke. Hemen alırım. Hayır, hayır... Zafer konuşması yapmayacağım. Ben balkonlarda hep neyi başaramadım'ın konuşmasını yapar, biraz üşürüm. Bak şunları da yaptın battaniyesi alır, biraz ısınırım. Günler böyle geçer.

    Battaniye gibi insanlarımı bırakıp geldim. Hayatım boyunca çok iyi insanlarla karşılaştım ve onlarla devam ettim. Ama bu kadar iyi insanı, bir arada hiç vermemişti hayat. Hangisinin daha iyi olduğuna karar veremediğim HATUNLAR'ıma en büyük veda. Hâlâ kendime ne büyük bir karar diyorum. Dünyaya bir kere geliyoruz. Tüm tuşlara basıp ya sistemi çökerteceğiz ya da o kimseleri içeri almayan, içeride neler oluyor'ların ağına sızacağız. Biraz cesaret biraz heves biraz inanç ve umut... Yeni okulum ve yeni insanlarım ben hayal ve umut doğururum. Doğar, büyür ve ölmez. Onları hep kutularım ve taşınırız. Şimdi size geldik. 2+1 ev ve 2+2= 22. Hep çoğalan ihtimal, kabul görsün.Daha çok konuşacağımız günlerde, iki lafın beli sadece oturmak için kırılsın. Görüşürüz:)
          

Yorumlar

Popüler Yayınlar