İYİ GİTMİYOR!
Bu aralar kursağımdan hiçbir şey geçmiyor. Ben de gizli geçitler açıyorum. Günlerdir ailevi sorunlarını anlatan öğrencilerimin gözyaşlarını gözümde tutuyorum. Çok kızgınım, kimden hesap sorulur? Bizim masaya bakan yok mu?
Bugün ailesi yüzünden eve gitmek istemeyen öğrencime, öğretmenler de biraz anneler gibi değil midir dedim. Asla yerini tutamam ama hemen sıcağına oturmuşum gibi düşünsen. Hem ben odalarınızı gezip iyi geceler demedim mi? Ama ninni söylemediniz hocam, dediniz siz de. Ben de tamam bir ninni söyleyeceğim, dedim. Bu hafta spotifyımda çok hüzünlü şarkılar dinlemek isterken ninniler çalacak. Sebebini biliyorsun içim, kafam karışık sanıp " Bunu mu demek istediniz?" deme. Ben neler demek istiyorum ama sakın çevirme. Sen bana şu sözleri söylesen olmaz mı? Neydi? Dandini dandini danalı bebek. Annesiyle babası köpoğlu köpek. Heh, buraya katılıyorum.
İkbal'i, Sıla'yı, Narin'i konuşmak istiyorsunuz. Ben ünlü daralmasına geçecektim ama biraz ruhumuz daraldı der gibi bakıyorsunuz. Ben de konuşuyorum. Aslında kendi kaderinizi konuşmak istiyorsunuz. Biraz umuttan bahsediyorum. Erkekleri öldürmek istiyorsunuz. Ben de yaşatmak üzerine konuşalım diyorum. Cümlelerde bile yaşatmayı konuşalım. Suçları olmadığını söyleyip etrafta tanıdığınız en yetkili kişiye cevap vermesi için bakıyorsunuz. Yani bana... Biber gazı, silah, bıçak taşımak üzerine bohçanız dolu. Yüke bak, çerçiler pek güzel ve çok korkulu.
Sevgisizlikten kırılmış kanatlara uçmayı anlatamıyorum. Rüzgarla nasıl baş edileceğini öğretmemişler. Deliliğe vuruyorum hocam diyorsunuz. Hepimiz yapmışızdır diyorum. Evimizi yanarken görüp sessizce izlemiş sonra bir kahkahalı delilikle etrafı korkutmuşuzdur. Çünkü acı nasıl yaşanır, elinden mi tutulur, kapıdan mı kovulur, nasıl edilir, nereye gidilir? Hepsi öğretilmeliydi ama kendi başınızın çaresine kendiniz bakıyorsunuz. Bende biraz yaşam reçetesi var, diyorum. Sabah, öğle, akşam aç ruha. Rüyalarda ve kabuslarda, savaşlara ve barışlara iyi gelir. Düşüşlerde ve zirvelerde bozulmaz ama bu, bana iyi gelen. Size iyi geleni bulmayı öğretebilirim ancak. Öğretmenlik çok zor, diyorsunuz. Dün bir kelimenin anlamını yirmi kere aynı tonda söylediğimi hatırlatıp yapamazdım diyorsunuz. Ben de üzerinize yükses ses değmesin diye çabaladığımdan bahsediyorum. Yükseğiniz alkış olsun diyorum içimden. Ders bitiyor, dağılıyoruz. Biz bu dersi siz toplanın diye yapıyoruz, bir zıtlıkla gidiyorsunuz. Boş sınıfa bir müddet bakıyorum. Daha az önce buradaydınız. Sıralarda ağır ağır mevzular kalıyor. Birazdan temizlikçi abi gelip süpürüyor. Yarına hazır bir sınıf oluyor. Şu günlük rutini içimdeki temizlikçiye anlatıyorum. O da karala diyor. Benimki de tuhaf, sanki iyi de geliyor. Bir şeyler iyi geliyor ama bir şeyler iyi gitmiyor. Siz bir şey demek ister misiniz?
Yorumlar
Yorum Gönder