BAK YİNE NE HÂLDESİN?


 Günlerdir kar yağıyordu. Bu yazıyı kar yağarken balkonda yazmayı çok düşündüm.Üşüdüğümde içeri girip ısınacağımı bilseydim deliliğim izin verirdi. Neyse ki korkuyorum biraz da ölümden kurtuluyorum. Ne diyorduk? Günlerdir kar yağıyor ve tatil. Evdeyim. Her sabah, öğlen, akşam ve gece kar nasıl yağıyor izledim. Öylece karın yağışını izledim. Biraz döne döne yağdı, biraz sulu, biraz rüzgârla, biraz başladığını kimseye göstermeden, biraz birden biraz ve biraz. Şimdi yığın oldu. Kahvaltı yaptım, karı izledim, film izledim, karı izledim, kitap okudum, karı izledim, çay yaptım, karı izledim, kahve içtim, karı izledim, resim çizdim, karı izledim, telefonda konuştum karı izledim, makineye çamaşır attım, karı izledim, astım, karı izledim, katladım, karı izledim. Bir daha şansım olur mu bilmiyorum. Burcumda diyor ki yeni bir ülkeye taşınmayın. Ya taşınırsam ve taşındığım yer kışı olmayan bir yer olursa. Ya karı izleyecek kadar heyecanı olmayan sıkıcı, umutsuz, hevessiz bir insan olursam? Ya ya ya diye ihtimaller gider. Ben kar olsam dünyayı böyle boyasaydım izlenmek isterdim. Pencereler niye var? Yurtta nöbetim vardı, çıktım, karın sesler hapishanesinde sessizlik özgürlüğüyle yürüdüm. Yüzüme yüzüme yağdı, güldüm. Gıcır gıcır sesler çıkardı, dinledim. Kuşlar uçtu, köpekler büzüldü, evlerin buharları göğe süzüldü. Kediler hiç ortalıkta yoktu. Biraz kaydım, biraz tutundum. İnsanlara baktım. Herkes çok mutlu. Gündemler değişti. Dans ettiler, kaydılar, kardan adam yaptılar, karlı şarkılar paylaştılar, kardan tatiller uzadı. Gülmeyen adamların yanağında bir şeyler oldu, kımıldamayan ahâli sokaklarda yokuş aradı. Hava tahmin uzmanı olundu. İnsan, doğa olaylarında daha kalabalık olmayı seviyor. Tek başına kahkaha yankı yapıyor ve susuyorsun. Yollar açık değil ve ben yol alıyorum. Bir şeylerden kaçıyorum. Tam uçurumun kenarında uçurum olduğunu anlayıp duruyorum. Benden önce giden, uçurumun yarısındaki dala tutunmuş. Uyanıyorum. Kendimi tekrar uyutup rüyama girip o kişiyi kurtarıp öyle uyanıyorum. Sayılır mı? Yaşanmışlar düzeltilir mi? Az önce bir filmi bitirdim. Çocuk geçmişe gidip bir şeyi düzeltiyor, başkasının kaderi değişiyor. Onunkini düzeltmek için geri gidiyor, diğerininki bozuluyor. Diğerininkini derken kendisinin, annesinin kaderi beter oluyor. Yani olması gereken olması gerektiği gibi akıyor ve düzeltmek diye bir şey yok. Geçmişe gitseydiniz hangi anınızı değiştirirdiniz ve o anınızı değiştirdiğinizde değişecek başka şeyleri göze alabilir miydiniz? Şimdilerde bir akım var. Çocukluğumla buluştum bugün diye kendisiyle sohbet eden insanlar var. Biz buluşsak çocukluğumuz "Aferin, iyi gidiyorsun " der miydi? Bana ne deseydi de ben " Çok uğraştım, elimden bu kadarı geldi, bize iyi bakmak için seni kimsenin kapısına bırakmadım. Seni yanıma alıp işleri öyle gördüm. Sen de oradaydın, yalnız kalmadın, beni de yalnız bırakmadın." derdim. Bazı taşları oraya koymama kızdın biliyorum. Yoluma koyduğumu düşünüyorsun ama sele kapılacak bir ömür için baraj yaptım. Günlerimiz kurak geçiyor gibi durabilir, yağmurlar için elimden geleni yapıyorum. Gelenlerin yerini belirleyebiliyoruz ama gelenin ne olduğuna karar veremiyoruz. Bu belirsizlik bazen yorgun ve umutsuz yapıyor. Aynı belirsizlik umut ve heyecan katıyor. Yollar nasıl da hep ikiye ayrılıyor? İkilerden dörde geçiliyor. Dörtlerden on altılar, on altılardan neler neler? Yürüdükçe seçenekler çoğalıyor. Yürümezsen ikide kalıyorsun. İki iyi kim bilir, baş etmesi kolay belki de. Dün bir arkadaş defterin bazı sayfalarını kapatıp yeni sayfaya geçebiliyorsun, dedi. Kaç kere sildim, kaç kalem bitirdim, ıslak harfler kurudu, bak bakalım kimse de yıldız koymamıştır. Sayfayı çevirirken kaç dile çevrildik de anlayan olmadı diye yeni dil geliştirdik. Şimdi yazımız okunaklı ve hâlâ okunaklı değil. Belki de biri çıkıp der ki:" Bu kızın okumakta yüzü yok." Bu böyledir.  Anlaşılmak için koca harfli dolaşırsın, bu kez de gözler küçük kalır, bütünü göremez. Yine anlaşılmazsın. Kendi ebatlarında, kendine anlatıp anlaşıldığında en iyi hâlindesin. Unuttukça bak yine ne hâldesin? 

Yorumlar

Popüler Yayınlar